BENİ DE EZBERİNE AL
Arz üzre gelene
delil ne lâzımdır,
yaralarımı kime göstersem
beni Şeyh Galib sanır
Bakır bir sini gibidir
‘Dünya’ denilen kâşane,
gülümser aşk totemim
fikrine nifak düşünce
Dalkılıç çaldım kapını
farz-ı muhal bir gece,
izin verir misin son bir kez
eğnini tavaf etmeme
Çıktım fildişi kulene
yine yalvar yakar,
nen varsa mahrem ve memnu
yağmaladım sabaha kadar
Beni de hâfızana al
kelime haznene kitle,
seninle ateşe dönüşeyim
külden bir âyete
Nasıl telaffuz edilir
şer lisanında ‘firak’,
bilfiil bir aynadan
bir başka aynaya bakarak
Kendi kanıyla yazar
hattat alın yazısını,
zifir aynalara taşırmadan
okur yârinin çıplaklığını
Beni de ezberine al
kelime haznende unut,
ya kaybolayım fikrinde
fikrine dönüşeyim yahut
Bir dirhem haşhaş kâfi
çıkmak için Alamut’a,
itiraz etmem koysalar
seninle aynı hurufata
Ben Hüseyin Ferhad
iflah olmaz bir aşk budalası,
mülk-i Acem’de bile yoktur
emsalim bir çile ustası