SEHER VAKTİ ÇALDIM… / Agâhî

19/11/2012

 

SEHER VAKTİ ÇALDIM YÂRİN KAPISIN

 

Seher vakti çaldım yârin kapısın
Baktım yârin kapıları sürmeli
Boş bulmadım otağının yapısın
Çıkageldi bir gözleri sürmeli

Açtırdım kapıyı girdim içeri
Aklımı başımdan aldı o peri
Dedim sende buldum hâlis gevheri
Dedi yok yok bir mehenge sürmeli

Dedim hiç yapı yok senin yapında
Oynanılmaz urganınla ipinde
Dedim dahi çok mu duram kapında
Dedi yok yok seni burdan sürmeli

Dedim ki ne kadar yüzümden bezdin
Etim kebab ettin derimi yüzdün
Âşık katletmeye silah mı dizdin
Martini mavzeri bir dem sürmeli

Şu kevn ü mekânı tutmuş ışığın
Nöbeti bekleyen alır keşiğin
Beklemeli o sultanın eşiğin
Günde yüz bin kerre yüzler sürmeli

Agâhî karıştır’ kanı yaş ile
Dost bulunmaz hayal ile düş ile
Yetilmez menzile bu gidiş ile
Hemen aşk atına binip sürmeli

ÂGÂHÎ


SEN OLMASAN BEN OLMAZDIM / Âşık Veysel

04/04/2010

Âşık Veysel


SEN OLMASAN BEN OLMAZDIM

Sen bir aşksın ben bir mecnun
Sen olmasan ben olmazdım
Sen bir gülsün ben bir bülbül
Sen olmasan ben olmazdım

Kalbimde yaşarsın her an
Varım yoğum sensin inan
Kalbimdeki aziz mihman
Sen olmasan ben olmazdım

Ansızın kalbime girdin
Türlü türlü dertler verdin
Beraberce çeker derdin
Sen olmasan ben olmazdım

Sensin benim cümle varım
Yoktur başka kisb ü kârım
Hem yazımsın hem baharım
Sen olmasan ben olmazdım

Bağrımdaki açan çiçek
Türlü koku türlü irenk
Bu bendeki olan gerçek
Sen olmasan ben olmazdım

Dokun Veysel tele dokun
Coştu gönül etti akın
Sensin bana benden yakın
Sen olmasan ben olmazdım


BEN GÜZELE GÜZEL DEMEM / Karacaoğlan

04/04/2010

KARACAOĞLAN


BEN GÜZELE GÜZEL DEMEM

Ben güzele güzel demem
Güzel benim olmayınca
Muhannetin kahrın çekmem
Gel deyip de gelmeyince

Gelirim amma döverler
Bizi bu ilden kovarlar
Güzel olanı severler
Ben ölürüm görmeyince

Var ol yürü var ol yürü
Kara bağrın yere sürü
Döğün döğün ağla bari
Benim gönlüm olmayınca

Senin çağın geçer olur
Bu dünyalar kime kalır
Tomurcuk gül gazel olur
Vaktında derilmeyince

Karac’oğlan sözün haktır
Düşmanın dostundan çoktur
Bizim’çin aynlık yoktur
Ya sen ya ben ölmeyince


BUGÜN BEN PÎRİMİ GÖRDÜM / Ümmî Sinan

04/04/2010

Ümmî Sinan

(? – 1551)

BUGÜN BEN PÎRİMİ GÖRDÜM

Bugün ben pîrimi gördüm
Pîrin eşiği güldür gül
Eğildim yüzümü sürdüm
Pîrin eteği güldür gül

Gülden terazi yaparlar
Gülü gül ile tartarlar
Gül alırlar gül satarlar
Çarşı pazarı güldür gül

Gülden değirmeni döner
Onun ile gül öğünür
Akar arkı döner çarkı
Bendi pınarı güldür gül

Gel ha gel ha can Hatâyî
Dostun nefesi güldür gül
Şu öten garip bülbülün
Derdi figanı güldür gül


ADI AŞK / Eşrefoğlu Rûmî

04/04/2010

Eşrefoğlu

(? – 1469)

ADI AŞK


Cihânı hiçe satmaktır adı aşk
Döküp varlığı gitmektir adı aşk

Elinden şekkeri ayrığa sunup
Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk

Belâ yağmur gibi gökten yağarsa
Başını ona tutmaktır adı aşk

Bu âlem sanki oddan bir denizdir
Ona kendini atmaktır adı aşk

Var Eşrefoğlu Rûmî bil hakîkat
Vücûdu fâni etmektir adı aşk


KİM NE BİLİR BİZİ / Abdal Musa

04/04/2010

Abdal Musa Sultan

KİM NE BİLİR BİZİ


Kim ne bilir bizi nice soydanız
Ne zerrece oddan ne hod sudanız

Bizim meftûnumuz mârifet söyler
Biz Horasan mülkündeki boydanız

Yedi deniz bizim keşkülümüzde
Hacı’m ummân ise biz de göldeniz

Hızr ü İlyas bizim yoldaşımızdır
Ne zerrece günden ne hod aydanız

Yedi Tamu bize nevbahâr oldu
Sekiz Uçmak içindeki köydeniz

Bizim zahmımıza merhem bulunmaz
Biz kader okunda gizli yaydanız

Tûr’da Mûsâ durup münâcât eyler
Neslimizi sorar isen Hoy’danız

Abdal Musa oldum geldim cihâna
Ârif anlar bizi nice soydanız


N’OLDU BU GÖNLÜM / Hacı Bayram Velî

04/04/2010

Hacı Bayram Velî

(1352 – 1429)

N’OLDU BU GÖNLÜM

N’oldu bu gönlüm n’oldu bu gönlüm
Derd ü gam ile doldu bu gönlüm
Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm
Yanmada derman buldu bu gönlüm

Yan ey gönül yan yan ey gönül yan
Yanmadan oldu derdine derman
Pervâne gibi pervâne gibi
Şem’ine aşkın yandı bu gönlüm

Gerçi ki yandı gerçeğe yandı
Rengine aşkın cümle boyandı
Kendide buldu kendide buldu
Matlabını hoş buldu bu gönlüm

Sevâd-ı âzâm sevâd-ı âzâm
Belki oluptur arş-ı muazzam
Mesken-i cânân mesken-i cânân
Olsa acep mi şimdi bu gönlüm

Seyr-i billâhtır seyr-i billâhtır
Lî mâ’Allahtır fenâfillâhtır
Âyînesinde âyînesinde
Gird-i sivâyı buldu bu gönlüm

El fakru fahrî el fakru fahrî
Demedi mi o âlemler fahri
Fahrini fakrin fakrini fahrin
Mahv u fenâda buldu bu gönlüm

Bayramî imdi Bayramî imdi
Bayram edersin yâr ile şimdi
Hamd ü senâlar hamd ü senâlar
Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm


DİLİM BÜLBÜL OLDU ÖTER / Âşık Paşa

04/04/2010

Âşık Paşa

(1272 – 1333)

DİLİM BÜLBÜL OLDU ÖTER

Dilim bülbül oldu öter
Âhım câna kılar eser
Türlü türlü yemiş biter
Mâmûr oldu bostanımız

Geçenler n’etti n’eyledi
Her birisi bir ad koydu
Leylâ ile Mecnûn gibi
Söyleniser destânımız

Aşk ile başım hoşdürür
Kande varsam yoldaşdürür
Yıl onki’ay sarhoşdürür
Aşk meyin içti cânımız

Mutî olduk aşk hâline
Bakmadık dünya malına
Girdik erenler yoluna
Tamâm oldu îmânımız

Ne kaşadır ne gözedir
Meylimiz görklü yüzedir
Dâima solmaz tâzedir
Bu bizim gülistânımız

Kim buldu dermân ecele
Görsek geri kim ki gele
Dahi gideriz ol yola
Menzildedir kervânımız

Âşık Paşa’m nice nice
Devlet onun ol göz aça
Bizden dahi gelip geçe
Bu yabancı devrânımız


KARA GÖZLÜ YÂRİM… / Gevherî

23/03/2010

GEVHERİ

(18. yy.)

KARA GÖZLÜ YÂRİM…

Kara gözlü yârim ben gider oldum
Sakınıp zülfünü yoldurmayı gör
Ağlama sevdiğim yine gelirim
Hasretle aklını aldırmayı gör

Sen benim açılmış gonca gülümsün
Sağ kalır gelirsem yine benimsin
Gündüz hayâlimde gece düşümsün
Gülüne yad bülbül kondurmayı gör

Kara gözlü yârim bana yanıp da
Geleni geçeni beni sanıp da
Ağlayı ağlayı kahırlanıp da
Gül benzini sakın soldurmayı gör

Gevheri de der ki sakın açılma
Yanılıp da dilden bir söz kaçırma
Ellerin yanında göğsün geçirme
Düşmanı kendine güldürmeyi gör


SEN VARSIN ORDA / Âşık Veysel

07/03/2010

SEN VARSIN ORDA


Aşkımın temeli sen bir âlemsin
Sevgi muhabbetsin dilde kelamsın
Merhabasın dosttan gelen selamsın
Duyarak alırım sen varsın orda

Saklarım gözümde güzelliğini
Her neye bakarsam sen varsın orda
Kalbimde gizlerim muhabbetini
Koymam yabancıyı sen varsın orda

Çeşitli çiçekler yeşil yapraklar
Renklerin içinde nakşını saklar
Karanlık geceler aydın şafaklar
Uyanır cümlâlem sen varsın orda

Mevcudiyetteki kudreti kuvvet
Senden hasıl oldu sen verdin hayat
Yoktur senden başka ilânihayet
İnanıp kanmışım sen varsın orda

Hu çeker iniler çalınan sazlar
Kükremiş dalgalar coşar denizler
Güneş doğar perdelenir yıldızlar
Saçar kıvılcımlar sen varsın orda

Veysel’i söyleten sen oldun mutlak
Gezer daldan dala yorulur ahmak
Sen ağaç misali biz dalda yaprak
Meyva çekirdeksin sen varsın orda

Âşık VEYSEL